
NEŞE’M GELDİ!
NEŞE’M YERİNE GELDİ!
Neşe’m geldi! Neşe’m yerine geldi! Ne kadar da Neşe’lenmeyi, Neşe’lenerek gülmeyi özlemişim!
Kişiler olayları arka arkaya getirir Neşe’lenir; kendiliğinden meydana gelir bazı şeyler, Neşe rüzgarına kapılır insan! Benimde Neşe’m geldi. Tüm olanlardan, olagelenlerden; gördüklerimden, duyduklarımdan zaman zaman üzüldüm, zaman zaman tedirgin oldum ama umutsuzluğa hiç kapılmadım; daha çok da Neşe’lendim.
Neden mi? Nedenleri şöyle sıralamak isterim:
Otobüs ile Büyükdere çarşısını yirmi üç dakikada geçebildim. Yolcuların ulu orta, hiç pervasızca konuşmalarından üzülmedik, üstelik haz duydum çünkü haklılardı ve bu nedenle de NEŞE’lendim!
Otobüsle Sarıyer’e gelirken Kocataş otobüs durağından Kumsaldaki Hacı Ömer durağına on yedi dakikada gelebildik. Yolcuların gösterdikleri hiddet ve celal o kadar şiddetli oldu ki adeta konuşmaları literatüre geçecek kadar etkiliydi bu nedenle NEŞE’lendim.
Sarıyer Büyükdere arası yürüme parkurunu yürüdüm boydan boya. Eskiyi bilenlerin gördüklerine inanması imkânı olamaz dedim. Nitekim asari antikalar bir araya geldik ve durumu masaya yatırdık! İnce eledik, sık dokuduk ve yapılan rıhtımın yüzkarası olduğuna karar verdik. Zira Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde Aziz Özgür Beyin başında bulunduğu ekibin yaptırdığı rıhtım, teknolojinin dev gibi büyüdüğü günümüzde yapılan rıhtımdan daha iyi ve daha kullanışlıydı. Rıhtım kenarı denize doğru bombeliydi ve dalga geldiği zaman savruntu caddeye değil denize doğru gidiyordu. Dahası her yirmi, yirmi beş metrede bir, deniz seviyesinden rıhtıma kadar uzanan üçer dörder basamakla merdivenler vardı. Yüzenlerin rahatlıkla rıhtıma çıkması, gezi kayıklarının yolcularını rahat sahile çıkarmaları için! Bunlar hiç dikkate alınmamış, ihale edilmiş ve bitirilmiş! Beğenilmemiş, her halde rıhtım üzerine tekrar işlem yapılmış!... Yine de eksiği fazla! Ama ne olursa olsun, eksiği fazlası ile her geçişte NEŞE’mizi yerine getiriyor ya, yeter!
Kayıp trilyonlara “Örtülü af” geldi! Eski Dişişleri Bakanı (Cumhurbaşkanı) Abdullah Gül, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, eski milletvekillerinden M. Emin Tufan, Ali Temur, Orhan Öksüz bu aftan yararlanacak ve kurtulacaklar. Şeyhlerin şeyhi Necmettiin Erbakan Hoca cezayı çekiyor ve çekecek!... Gariban Erbakan, kurban edildi, diğerleri arzuladıklarını elde ettiler, olan paralara oldu. Gel de gülme! Gelde “Hoş geldin NEŞE’M” deme!!!!
“Örtülü Af” tan terör suçluları ile devlete karşı suç işleyenler de yararlanacaklarmış! Hayda!!! İyi ki Türk Silahlı Kuvvetleri var. Hemen basmış itirazı ve yeni yasa önerisi yapılmış! Gel de NEŞE’lenme!
Son haber daha da neşelenmemize vesile oldu. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül Üniversitelerde türbanı serbest bırakan yasayı onayladı. Ülkede tek sorun, üniversiteye giden kızlarımızın türbanıydı, bu da halledildi. Ne ekonomik ve ne siyasi kriz ve ne de işsizlik kimsenin umurunda değil! Ülkemizde her şey toz pembe gel de NEŞE’lenme!
Sarıyer çarşısı ortasındaki refüj bir rezalet! İnadına inat kaldırılmıyor! Kaldırılmayınca da trafik o biçim! Herkes dilediği gibi konuşuyor. Konuşulanları duyuyorum kendi kendime gel de NEŞE’lenme diyorum!
Yaz geldi gelecek, Sarıyer balıkçı barınağının önündeki balık lokantaları kışın yattı, yazın belki biraz iş yapacak, eskiden otopark olarak kullanılan yer hala arabalara kapalı! Sarıyer Belediyesinin mükemmel uygulaması, gel de NEŞE’ lenme!
Çiçek toplama ve yeşil alan sulama merakı olanların kemerlerini sıkı sıkı tutup, sağa sola koşuşturduklarını görür gibiyim! Hallerine gülmemek elde değil! Gel de “Daha çok beklersin “deme! Gel de NEŞE’lenme!
Ben neşeliyim! Çünkü bütün bu olaylarla birlikte NEŞE’m geldi.
Hoş geldin NEŞE’m!
İbrahim BALCI
22.02.2008
NEŞE’M YERİNE GELDİ!
Neşe’m geldi! Neşe’m yerine geldi! Ne kadar da Neşe’lenmeyi, Neşe’lenerek gülmeyi özlemişim!
Kişiler olayları arka arkaya getirir Neşe’lenir; kendiliğinden meydana gelir bazı şeyler, Neşe rüzgarına kapılır insan! Benimde Neşe’m geldi. Tüm olanlardan, olagelenlerden; gördüklerimden, duyduklarımdan zaman zaman üzüldüm, zaman zaman tedirgin oldum ama umutsuzluğa hiç kapılmadım; daha çok da Neşe’lendim.
Neden mi? Nedenleri şöyle sıralamak isterim:
Otobüs ile Büyükdere çarşısını yirmi üç dakikada geçebildim. Yolcuların ulu orta, hiç pervasızca konuşmalarından üzülmedik, üstelik haz duydum çünkü haklılardı ve bu nedenle de NEŞE’lendim!
Otobüsle Sarıyer’e gelirken Kocataş otobüs durağından Kumsaldaki Hacı Ömer durağına on yedi dakikada gelebildik. Yolcuların gösterdikleri hiddet ve celal o kadar şiddetli oldu ki adeta konuşmaları literatüre geçecek kadar etkiliydi bu nedenle NEŞE’lendim.
Sarıyer Büyükdere arası yürüme parkurunu yürüdüm boydan boya. Eskiyi bilenlerin gördüklerine inanması imkânı olamaz dedim. Nitekim asari antikalar bir araya geldik ve durumu masaya yatırdık! İnce eledik, sık dokuduk ve yapılan rıhtımın yüzkarası olduğuna karar verdik. Zira Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde Aziz Özgür Beyin başında bulunduğu ekibin yaptırdığı rıhtım, teknolojinin dev gibi büyüdüğü günümüzde yapılan rıhtımdan daha iyi ve daha kullanışlıydı. Rıhtım kenarı denize doğru bombeliydi ve dalga geldiği zaman savruntu caddeye değil denize doğru gidiyordu. Dahası her yirmi, yirmi beş metrede bir, deniz seviyesinden rıhtıma kadar uzanan üçer dörder basamakla merdivenler vardı. Yüzenlerin rahatlıkla rıhtıma çıkması, gezi kayıklarının yolcularını rahat sahile çıkarmaları için! Bunlar hiç dikkate alınmamış, ihale edilmiş ve bitirilmiş! Beğenilmemiş, her halde rıhtım üzerine tekrar işlem yapılmış!... Yine de eksiği fazla! Ama ne olursa olsun, eksiği fazlası ile her geçişte NEŞE’mizi yerine getiriyor ya, yeter!
Kayıp trilyonlara “Örtülü af” geldi! Eski Dişişleri Bakanı (Cumhurbaşkanı) Abdullah Gül, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, eski milletvekillerinden M. Emin Tufan, Ali Temur, Orhan Öksüz bu aftan yararlanacak ve kurtulacaklar. Şeyhlerin şeyhi Necmettiin Erbakan Hoca cezayı çekiyor ve çekecek!... Gariban Erbakan, kurban edildi, diğerleri arzuladıklarını elde ettiler, olan paralara oldu. Gel de gülme! Gelde “Hoş geldin NEŞE’M” deme!!!!
“Örtülü Af” tan terör suçluları ile devlete karşı suç işleyenler de yararlanacaklarmış! Hayda!!! İyi ki Türk Silahlı Kuvvetleri var. Hemen basmış itirazı ve yeni yasa önerisi yapılmış! Gel de NEŞE’lenme!
Son haber daha da neşelenmemize vesile oldu. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül Üniversitelerde türbanı serbest bırakan yasayı onayladı. Ülkede tek sorun, üniversiteye giden kızlarımızın türbanıydı, bu da halledildi. Ne ekonomik ve ne siyasi kriz ve ne de işsizlik kimsenin umurunda değil! Ülkemizde her şey toz pembe gel de NEŞE’lenme!
Sarıyer çarşısı ortasındaki refüj bir rezalet! İnadına inat kaldırılmıyor! Kaldırılmayınca da trafik o biçim! Herkes dilediği gibi konuşuyor. Konuşulanları duyuyorum kendi kendime gel de NEŞE’lenme diyorum!
Yaz geldi gelecek, Sarıyer balıkçı barınağının önündeki balık lokantaları kışın yattı, yazın belki biraz iş yapacak, eskiden otopark olarak kullanılan yer hala arabalara kapalı! Sarıyer Belediyesinin mükemmel uygulaması, gel de NEŞE’ lenme!
Çiçek toplama ve yeşil alan sulama merakı olanların kemerlerini sıkı sıkı tutup, sağa sola koşuşturduklarını görür gibiyim! Hallerine gülmemek elde değil! Gel de “Daha çok beklersin “deme! Gel de NEŞE’lenme!
Ben neşeliyim! Çünkü bütün bu olaylarla birlikte NEŞE’m geldi.
Hoş geldin NEŞE’m!
İbrahim BALCI
22.02.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder