20 Eylül 2009 Pazar

İ Ş İ M İ Z!

Sarıyer Spor Kulübümüzle ilgilenen herkesin takımımızın ligdeki puan mücadelesine kilitlendiğini biliyoruz. Zor günler içindeyiz. Ama tabii ki sadece kulübümüz için değil, ligde mücadele eden ilk iki sırada yer alan takımların dışındaki yedi takım zor günler geçiriyor. Üçüncü ile dokuzunca arasındaki puan farkı sadece iki maçlık. Yani üst üste iki maç kazanan en üst sıralara kadar çıkıyor! Futbolun cilvesi bu! Böyle olduğu içindir ki zevklidir.

Bu hafta Darıca G. B. ile ilk yarının son maçını oynayacağız. Kazanmamız gerekir, kazanacağız. Buna inanıyorum. Bu inancımı da hiç yitirmiş değilim. Takımımızda eksikler var; olacak tabii. Futbol bu! Son maçta Atahan’ın sakatlığı da cabası. Ama Atahan dışarda kalırken Ferdi, Çağdaş ve Erdem saha içinde olacaktır. Yani yeni taze kuvvetler gelecek!

Kulübümüz yönetim kurulu geç de olsa fevkalade olumlu bir karar alarak, Savaş ile Mustafa’yı göreve davet ettiler. İşte profesyonellik bu! Bu iki futbolcu da profesyonelliğin, olgunluğun ve kulüp sevgisinin her şeyin üstünde olduğunu gösterdiler ve davete uyarak çalışmalara katıldılar. Hem yönetim kurulunu ve hem de sporda tevazu en büyük onurdur düşüncesi içinde hareket eden futbolcu kardeşlerimi kutlarım.

Futbolcularımızın bu maça yeteri kadar ciddi hazırlanacaklarını, kendilerini bu önemli maç için motive edeceklerini, yönetim kurulumuzun da kendilerine maçın kazanılması yolunda gerekli olanakları sağlayacaklarını, taraftarların da desteklerini tüm güçleriyle vereceklerini biliyorum. Bütün bunların yapılması başarıyı getirir, bu yapılacak yapılması gerekir, zira Sarıyerlilik budur.

Hemen her hafta maçları izlemeye çalışıyoruz, bütün takımları tanıyoruz. Hatta nerede ise kendi takımımız kadar yakından tanıyoruz. Hangi futbol adamı ile konuşsam, “Sarıyer Ligin en iyisi ama devamlılığı yok” diyor. Devamlılık demek maçı başladığı gibi iyi bitirmek demektir. Kötü başladığı maçı iyiye dönüştürmek iyi bitirmek demektir. Aynı şey futbolcularımız için geçerlidir. Futbolcularımız devamlılık gösterirse takımımızda aynı paralelde gidecek ve başarıyı, galibiyeti yakalayacaktır.

Darıca maçımız çok önemli, alacağımız üç puan takımımızı orta sıralarda tutar. Zira, son hafta BAY olacağız. Bay olmanın yararı yok, zararı var. Çünkü, ikinci yarının son haftasında da BAY olacağız. Düşmemek için yeterli puanı almak zorundayız.

Ethem’i, Mustafaları, Erdem’i Erdi’si, Gökhan Çakır’ı, Gökhan Ünver’i, kaptan Yasin’i, Ertan’ı, Tayfun’u, Ferdi’si, Çağdaş’ı, Savaşı, Hakan’ı, Jan’ı, İsmal’i, Harullah’ı, Erdoğan’ı, Ulaş’ı ile Sarıyer Darıca’yı yenebilecek güçtedir.

Y-E-N-E-C-E-K-T-İ-R!

Başka çare var mı? İŞİMİZ bu, yani yenmek olmalı!

Sayın İl Gençlik Spor Müdürümüz Tamer Taşdemir’e de sitemimiz olacak! İnsanlar hem sevdiklerine, hem de kızdıklarına; daha önemlisi de çok şey beklediklerinden bir şey göremediklerine sitem eder!

Sayın Taşpınar; Bu mayıs ayının yirmisinde Sarıyer sahasının kapatılması yirmi dört ayı dolduracak. Yani tam iki yıl olacak. Galatasaray’ın elli bin kişilik yeni stadının ise beş ayda yüzde sekseni bitti. Gazetelerde çarşaf çarşaf yazılar var. Siz hala hazır stadı bitiremediniz. Olacak iş mi? Bu gidişle bitmeyecek de! Çünkü sizin niyetiniz yok! Yahu bizim, otuz yıllık mermerci arkadaşımızı Stad ve kapalı salon yapan müteahhit yaptınız çıktınız! Bakım ve onarıma başlandığından beri bütün ihaleleri ona veriyorsunuz. Peki neden bitirmiyor?

Bugüne kadar yaptığın masrafı onda biri ile sizden emekli Mehmet çavuş o stadı bitirirdi be! Hiç olmazsa, zemin için adama danışılsaydı. Hatırlayınız Şükrü Saraçoğlu Stadının maraton stadı yapılmamış olmasına rağmen, branda çekilerek lig maçları oynandı. Siz isteseydiniz biz de maçlarımızı Yusuf Ziya Öniş Stadında oynardık! Ama istemediniz!!!

Ama bir gün bunları size hatırlatırsak, lütfen “Yaptım, ettim, oldu, olmadı” demeyiniz. Yapılmasını ve bitmesini istemediniz!



İbrahim BALCI

04.03.2009

Hiç yorum yok: