Beşiktaş’ta 1882 ya da 1884 de doğdu. Doğum tarihi itilaflıdır Halide Edip’in. Ölüm
tarihi ise açıkça bellidir. 09.01.1964 de İstanbul’da vefat ederek dünyadan
ayrıldı.
Halide Edip yazardır, akademisyendir, siyasetçidir, kadın
hakları savunucusudur. Yazar olarak Servet-i Fünun ekolündendir. Cumhuriyet
döneminde ise yazın hayatının ve yeni akımların dışında kalmamıştır. İlk eseri
Heyula isimli romanıdır. Sadece romanla kalmadı hikaye, anı ve tiyatro eseri de
yazdı.
Bir kadın olarak aşağılanmayı hiç kabullenemedi ve
İstanbul’un 1919 da işgali üzerine işgale karşı harekete geçti. 19 Mayıs 1919 da Kadınlar Birliğinin
tertiplediği protesto mitinginde kadın hatiplerin konuşmacı olduğu Fatihteki
toplantıda konuştu ve duygu dolu konuşması ile binleri galeyana getirdi.
Sonraki günlerde Kadıköy, Üsküdar ve sonra da Sultanahmet mitinglerinde etkili
konuşmalar yaptı. Sultanahmet konuşmasında “Milletler dostumuz, hükümetler
düşmanımızdır” sözlerini söyledi ve bu söz veciz söz olarak tarihteki yerini
aldı.
Savaş süresinde Mustafa Kemal’in yanında bulunan Halide Edip
Dumlupınar Meydan Muharebesi kazanlıktan sonra ordu ile beraber İzmir’e gitti.
İzmir yürüyüşü sırasında BAŞ ÇAVUŞ’luğa terfi ettirildi.
Türkiye’ye 1939 yılında dönen Halide Edip Adıvar İstanbul
Üniversitesinde görev aldı ve İngiliz Filolojisi Kürsüsünü kurdu, kürsü
başkanlığını on yıl devam ettirdi. 1950 yılında ise tekrar siyasete döndü ve
Demokrat Parti Listesinden Bağımsız İzmir Milletvekili seçildi.
Kadın kahramanlardan biri olarak Türk tarihine adını
yazdıran Halide Edip Adıvar İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Yazar olarak büyük üne kavuşan Halide Edip Adıvar’ın ilk
romanı Heyula’dır. Ateşten Gömlek, Vurun Kahpeye, Handan, Kalp Ağrısı,
Tatarcık, Yol Palas Cinayeti diğer
önemli eseleridir. Dağa Çıkan Kurt, Harap Mabetler, İzmir’den Bursa’ya, Kubbede
Kalan Hoş Seda ise hikâye; Mor Salkım, Türkün Ateşle İmtihanı anı kitaplarıdır.
NENE HATUN
Nene Hatun Erzurumlu bir halk kahramanıdır. 1857 de
Çeperli’de dünyaya geldi. Ruslar’ın Kars kalesini ele geçirmesi üzerine Kırım
Savaşından sonra Erzurum’a gelmiş ve Çeperli köyüne yerleşmişlerdi. Ruslar
durmuyor Kars’ı aldıktan sonra da ilerliyor ve önüne gelen kasaları, köyleri
işgal ederek Erzurum’a ilerliyordu. Çeperli Köyün işgal edilmesinden bir süre
önce Erzurum’a gelmişti. İşte böyle bir durumda, sabah ezanı sırasında
camilerden Rusların Aziziye’ye saldırdığı haberi bildirildi, tarih 8 Kasım 1877
yi gösteriyordu. Haberi duyan köyle
elinde ne varsa, taş, sopa, değnek, kazma, kürek, tüfek tabanca Aziziye’ye
koştu. Nene Hatun üç aylık oğlu kucağında ne yapacağını düşünüyordu. Nihayet
karar veriyor ve “Çocuğu bana veren Allah onu korur” diyerek, çocuğu yatağında
uyur vaziyette bırakıp duvarda asılı duran tüfeği kaptığı gibi dışarı fırlıyor
ve Erzurum sokaklarında ev ev dolaşarak halkı uyandırıyor ve Aziziye’yi savunmaya
koşmalarını söylüyordu. Nene Hatun için dur durak yoktu. Canavarlaşmış bütün
gücünü halkı uyandırmaya vermişti. Erzurum halkı genç bir kadının çırpınışına
seyirci kalmıyor ve binlerce insan Nene Hatun’un arkasından Aziziye’ye
koşuyordu. Ruslar, gece yarısı saldırmıştı Aziziye’ye, uykularında ki askerlere
büyük zayiat verdirmişti. Bunu gören halk bütün gücü ile Rusların üzerine
saldırıyor ve Ruslara Aziziye’yi dar ediyordu…
Ruslar Aziziye’den atılmıştı ama pek çok şehit verilmişti.
Aziziye savunması nedeni ile Nene Hatun kahraman olmuş dillerden düşmüyor,
efsaneleşiyordu. Bilahare I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’de üç oğlundan
ikisi şehit düşmüştü.
Nene Hatun da insandı, yaşlanınca geçim sıkıntısı çekti ve
nihayet kahraman kadınlardan Name Hatun ile birlikte 1943 yılında
Cumhurbaşkanına başvurarak yardım talebinde bulundular. Milli kahramanlar
sahipsiz bırakılmıyor ve Erzurum Valisi ve Belediye Başkanı 3. Ordu Komutanı ve
9. Kolordu Komutanı yardımlarını esirgemiyor, 1952 yılında da kahraman Nene
Hatun’un bir heykeli Aziziye’ye dikiliyor, ayrıca kendisine 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlamaları sırasında “3.
Ordunun Nenesi” unvanı veriliyordu.
Türk Kadınlar Birliği de Türkiye’de ilk kez yapılan Anneler
Günü’nde Nene Hatun’u 1955 yılında “Yılın Annesi” seçiyordu. 22 Mayıs 1955 günü
ise 98 yaşında, Erzurum Numune Hastanesinde hayata veda ederek tarihin
sayfaları arasındaki yerini alıyordu.
Yazan: İbrahim Balcı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder