Adı: Nezahat
Doğumu: 1908
Ölümü: 24.9.1994
Tabiyeti: Türkiye Cumhuriyeti
Rütbesi: Onbaşı
Katıldığı Savaşlar: Milli Mücadele
Madalyası: İstiklâl Madalyası
Nezahat hanım 1908 de İstanbul’da asker çocuğu olarak doğdu.
Daha kendisini tanımadan, genç yaşta hastalanan annesi Hadiye hanımı kaybetti.
Artık yalnızdı, babası Albay Hafız Halit Bey de çaresizdi. Çocuk yaştaki kızını
kime bırakacaktı? Hadi bıraktı, peki yarınları ne olacaktı? Nasıl
yetiştirilecek, zaman ne gösterecekti? Çok düşündü Albay Hafız Halit Bey ve
kararını verdi; kızını yanına alacaktı. Savaş içinde de olsa onu yanından
ayırmayacaktı. Öyle de yaptı. Çocuk yaşındaki kızı Nezahatı yanına aldı ve Çanakkale
Savaşlarına katıldı. Sonra Anadolu’ya geçti. Artık Albay Hafız Halit Bey ile
kızı Milli Mücadelenin içindeydiler. Kan ve barut kokusu arasındaydı Küçük
Nezahat. Yaşıtları oyuncaklarla oynarken Nezahat askerlere su taşıyordu.
Nezahat babasının kumandanı olduğu 70. Alayın artık bir neferiydi. Asker
elbisesini giydiğinde yıl 1920 idi. Cephelerde askerlerle beraber dolaşıyor,
elinden geleni ardına koymuyordu. İlk silahı çete reislerinden biri olan Çerkez
Ethem’den aldı ve bir daha bırakmadı. Bulunduğu 70. Alaya “Kızlı Alay”
deniliyordu. 600 kişilik Alayın maskotuydu.
Nezahat, İ. İnönü, II. İnönü, Geyve, Gediz, Sakarya
Savaşları ile Büyük Taarruza katıldı. Babası Albay Hafız Halit Bey Gediz
Savaşında çok güç durumda kalmıştı. Asker bozulmuş, cepheden kaçarken Nezahat
at sırtında kurşun hızıyla kaçan askerlerin önünü kesiyor ve bir an şaşırıp
duran askerlere: “Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum. Siz nereye gidiyorsunuz?
Mertlik bu mudur?” diye bağırarak onları durduruyordu. Askerler küçük kızın bu
şekilde konuşması ile şaşkına dönmüş ve utancından hep birlikte geri dönerek
birliğe katılmışlar, üstelik büyük boğuşma içinde pek çoğu ecel şerbetini
içerek şehit olmuştur. Küçük Nezahat ise önemli bir iş başarmanın dışında saygı
ile anılan bir kadın kahraman olmuş, cephede karşılaştığı Mustafa Kemal ve
İsmet paşa tarafından takdir edilmiştir.
Küçük Nebahat İnönü Savaşlarında da atılganlığı, cesareti
ile katkı verdiği için 12 yaşında iken Tümen Komutanı Ahmet derviş Paşa
tarafından ONBAŞI’ lığa terfi ettirildi. Ayrıca TBMM nin 30.01.1921 tarihli
oturumunda aldığı bir kararla kendisine İSTİKLAL MADALYASI verilen ilk kişi
oldu. Ne var ki bu karar bir türlü yerine getirilemedi. Milli Mücadelenin
başından sonuna kadar savaşın içinde bulunan ve bir asker gibi hareket eden
Nezahat onbaşı savaştan sonra İstanbul’a döndü ve babası ile birlikte yaşadı.
Yarım kalan öğrenimini tamamladı. 1931 de yine bir asker olan İstiklal
Madalya’lı Yüzbaşı Mehmet Rıfat ile evlendi.
Nezahat Onbaşı yaptıkları ile baş başa yaşadı. Hatıralarını,
yaptıklarını kimse ile paylaşmadı. Eşi Atatürk’ün yaveri olunca Dolmabahçe
Sarayında düzenlenen devlet törenlerine katıldı. Samet Ağaoğlu’nun 1944 yılında
yazdığı ve çok ilgi gören “Kuvayı Milliye Ruhu” isimli kitabı ile herkes
kendisini tanıdı.
Maalesef bu yaman küçük kız asker İstiklal Madalyasını,
alınan karara rağmen alamadı. Gazeteci Kadri Kayabal ödünç aldığı ve içinde
Onbaşı olduğuna dair belge de bulunan belgeleri kaybedince madalyadan mahrum
oldu. 1986 yılında Dolmabahçe Sarayında düzenlenen bir törenle kendisine takdir
beratı verildi.
Soyadı yasası çıktığında Baysel soyadını aldı ve 1994
yılında yattığı Gülhane Askeri Tıp Akademisinde hayatını kaybetti. İstiklal
Madalyası ise yıllar sonra ve 2013 yılında kızının torunu Şebnem Uçak’ın kızı
Gizem Ünaldı’ya verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder