17 Kasım 2016 Perşembe

KADIN KAHRAMANLAR- NEZAHAT ODABAŞI


Adı: Nezahat
Doğumu: 1908
Ölümü: 24.9.1994
Tabiyeti: Türkiye Cumhuriyeti
Rütbesi: Onbaşı
Katıldığı Savaşlar: Milli Mücadele
Madalyası: İstiklâl Madalyası

Nezahat hanım 1908 de İstanbul’da asker çocuğu olarak doğdu. Daha kendisini tanımadan, genç yaşta hastalanan annesi Hadiye hanımı kaybetti. Artık yalnızdı, babası Albay Hafız Halit Bey de çaresizdi. Çocuk yaştaki kızını kime bırakacaktı? Hadi bıraktı, peki yarınları ne olacaktı? Nasıl yetiştirilecek, zaman ne gösterecekti? Çok düşündü Albay Hafız Halit Bey ve kararını verdi; kızını yanına alacaktı. Savaş içinde de olsa onu yanından ayırmayacaktı. Öyle de yaptı. Çocuk yaşındaki kızı Nezahatı yanına aldı ve Çanakkale Savaşlarına katıldı. Sonra Anadolu’ya geçti. Artık Albay Hafız Halit Bey ile kızı Milli Mücadelenin içindeydiler. Kan ve barut kokusu arasındaydı Küçük Nezahat. Yaşıtları oyuncaklarla oynarken Nezahat askerlere su taşıyordu. Nezahat babasının kumandanı olduğu 70. Alayın artık bir neferiydi. Asker elbisesini giydiğinde yıl 1920 idi. Cephelerde askerlerle beraber dolaşıyor, elinden geleni ardına koymuyordu. İlk silahı çete reislerinden biri olan Çerkez Ethem’den aldı ve bir daha bırakmadı. Bulunduğu 70. Alaya “Kızlı Alay” deniliyordu. 600 kişilik Alayın maskotuydu.
Nezahat, İ. İnönü, II. İnönü, Geyve, Gediz, Sakarya Savaşları ile Büyük Taarruza katıldı. Babası Albay Hafız Halit Bey Gediz Savaşında çok güç durumda kalmıştı. Asker bozulmuş, cepheden kaçarken Nezahat at sırtında kurşun hızıyla kaçan askerlerin önünü kesiyor ve bir an şaşırıp duran askerlere: “Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum. Siz nereye gidiyorsunuz? Mertlik bu mudur?” diye bağırarak onları durduruyordu. Askerler küçük kızın bu şekilde konuşması ile şaşkına dönmüş ve utancından hep birlikte geri dönerek birliğe katılmışlar, üstelik büyük boğuşma içinde pek çoğu ecel şerbetini içerek şehit olmuştur. Küçük Nezahat ise önemli bir iş başarmanın dışında saygı ile anılan bir kadın kahraman olmuş, cephede karşılaştığı Mustafa Kemal ve İsmet paşa tarafından takdir edilmiştir.
Küçük Nebahat İnönü Savaşlarında da atılganlığı, cesareti ile katkı verdiği için 12 yaşında iken Tümen Komutanı Ahmet derviş Paşa tarafından ONBAŞI’ lığa terfi ettirildi. Ayrıca TBMM nin 30.01.1921 tarihli oturumunda aldığı bir kararla kendisine İSTİKLAL MADALYASI verilen ilk kişi oldu. Ne var ki bu karar bir türlü yerine getirilemedi. Milli Mücadelenin başından sonuna kadar savaşın içinde bulunan ve bir asker gibi hareket eden Nezahat onbaşı savaştan sonra İstanbul’a döndü ve babası ile birlikte yaşadı. Yarım kalan öğrenimini tamamladı. 1931 de yine bir asker olan İstiklal Madalya’lı Yüzbaşı Mehmet Rıfat ile evlendi.
Nezahat Onbaşı yaptıkları ile baş başa yaşadı. Hatıralarını, yaptıklarını kimse ile paylaşmadı. Eşi Atatürk’ün yaveri olunca Dolmabahçe Sarayında düzenlenen devlet törenlerine katıldı. Samet Ağaoğlu’nun 1944 yılında yazdığı ve çok ilgi gören “Kuvayı Milliye Ruhu” isimli kitabı ile herkes kendisini tanıdı.
Maalesef bu yaman küçük kız asker İstiklal Madalyasını, alınan karara rağmen alamadı. Gazeteci Kadri Kayabal ödünç aldığı ve içinde Onbaşı olduğuna dair belge de bulunan belgeleri kaybedince madalyadan mahrum oldu. 1986 yılında Dolmabahçe Sarayında düzenlenen bir törenle kendisine takdir beratı verildi.

Soyadı yasası çıktığında Baysel soyadını aldı ve 1994 yılında yattığı Gülhane Askeri Tıp Akademisinde hayatını kaybetti. İstiklal Madalyası ise yıllar sonra ve 2013 yılında kızının torunu Şebnem Uçak’ın kızı Gizem Ünaldı’ya verildi.

Hiç yorum yok: