30 Ağustos 2011 Salı

BİR ANLIK NEFES!

Sarıyer, nihayet üç puanla tanıştı. Hem de lig ikincisi İskenderun D.Ç. gibi güçlü

bir ekibi yenerek. Bu bir anlık nefes iyi geldi!

Sarıyer bu maça kadar adına yakışmayan futbol oynadı, sonuçlar aldı.

Aslında sezon başı yanlışlıkları nedeni ile olanlar oldu.

Sadece Teknik Direktöre transfer yetkisi verilmesi hata idi. Her istediğinin alınması

ve her istediği futbolcunun serbest bırakılması hata idi!

Sezon başı idari hataların yoğunluğu nedeni ile elden kaçırılan futbolcular!

Transferlerde yeteri isabetin olmaması.

Bu lig için yetersiz kadro!

Mevsim başı çalışmalarının yetersiz oluşu!

İşte sonuç ortada.!

Sarıyer İskenderun D.Ç. maçına çıkarken sondan ikinciydi. Hiçbir Sarıyerlinin hazmedemeyeceği bir klasman derecesi.

Aslında kötü futbolun sinyalleri üç puan alınmasına karşın Körfez maçında görüldü ama önlem alınamadı.

Sonraki maçlar gösterdi ki Sarıyer takımı Kartepe’de hazırlık yapmamış, tatil yapmış!

Takımın sahada yürüyecek hali-mecali yok, mücadele edecek takadı-gücü yok!

Teknik direktör değişikliği bir gerçeği ortaya koydu: “Takımın kondisyonu yeterli değil, mevsim başı çalışmaları yeteri kadar ciddi yapılmamış! Antrenmanlarda biraz yüklensem futbolcular yerlere seriliyor!”

Bu ifade kulüp başkanımız Mehmet Akdağ’ın bana aktardıkları. Ona da şüphesiz İlker hoca söylemiştir.

Söylem yanlış değil! Yüzde yüz doğru!

Nitekim, Sarıyer İskenderun D. Çelik’i bugün yenerken, son yarım saat kabir azabı çekildi! Yöneticiler cehenneme gitse her halde daha fazla azap çekmezler! (Tabii işin şakası).

Bugün gördük ki Sarıyerli futbolcular fevkalade kötü değil! Çalıştırıldıkları, yani yeteri kondisyona sahip oldukları an da futbolu doyurucu olarak oynar, iyi skorlar ve iyi puanlar alırlar.

Biraz havaya giren takım bilhassa ilk devreile ikinci devrenin ilk on beş dakikası sahanın mutlak hakimiydi. Öyle pozisyonlar oldu ki iki kontratakla iki gol bulabilirdi ama Mert’in ayakları kendisine yeterli kondisyonu veremeyen hocalarına isyan edercesine ileri gidemedi ve iki pozisyonu kullanamadı. Ama bu adamın hamuru iyi!

Takımın ağabeyleri Cumhur başta olmak üzere Göksel, Serkan takımı sırtlayan adamlar oldular.

Hasan, Dündar iyi ayaklar daha iyi olacaklar şüphesiz. Tolga bu değil! Koşmadan oynamak istiyor, olmaz!

Sabri ile Serhat hava toplarında iyi, topu yere indirmede zorlandılar ama aslında yerlerine alışamadılar.

Ethem oyuna heyecan katmalı, A. Halil daha derli toplu olmalıdır.

Gökhan, Emrah, Aydın, Şevket, Yusuf hepsi iyi kumaş, iyi terzi bulmak gerekir.

Devre arası bu da temin edilir, bu inancı taşıyorum.

Başkanımız Mehmet Akdağ’ı çok iyi tanırım. Tuttuğunu koparır. Arkadaşları da öyle. Devre arasını iyi değerlendireceklerini ve takımı güçlendirmek için nokta birkaç futbolcu transfer edeceklerini bekliyorum.

Tanıdığım Mehmet Akdağ, hırsını, inadını takıma yansıtmayı, sahaya indirmeyi bilir!

Sayın başkan; ne yap yap; ekim ayı sonuna kadar sahanın çim işini bitirt. Adı üstüne EKİM ayı… Ekilecek ve bol yağışla toprağa adapte olacak, böylece üzerinde futbol oynanacak hale gelecek.

Dört gözle bekliyoruz.



Hiç yorum yok: