30 Ağustos 2011 Salı

İCRAAT YOK!

Olaylar peşi sıra gelmese, kalem erbapları olayları yazmasa, duruma şahit olanlarla sözlü tarih çalışması yapılmasa bir süre sonra yaşananlar unutulup gider, iz bile bırakmaz! O günleri yaşıyoruz. Sarıyer’de önce Emniyet Amirliği gitti kimsenin kılı kıpırdamadı, sonra kaymakamlık gitti oralı olan olmadı! Adliye sırra kadem basmak üzere iken ancak sivil toplum kuruluşları (STP) ve duyarlı Sarıyerlilerin bir kısmı hareketlenebildi, ağırlıklarını ortaya koymaya başladılar ki hemen Başbakan R.T. Erdoğan’dan yanıt geldi. “Sarıyer Adliyesi Çağlayan’a gidecek, işler kolaylaşacak”. Başbakan’ın bu çıkışı ile olay bitmiş sayılır.
Sarıyerliler bugüne kadar neredeydi? Hiç diyarlılık göstermediler ve sadece konuştular. Bence bizde söz var ama icraat yok ! Çünkü Sarıyerliler çok konuşur ama işe geldi mi herkes işin bir ucundan tutacak yerde sadece konuşur, işe gelince seyreder. Adliye olayında gösterilen tepki Emniyet Müdürlüğü giderken gösterilseydi çok şeyler önlenebilirdi.
Şimdi gündemde Sarıyer Spor Kulübü var! Hani ağzı laf yapan ama sadece seyretmek ve laf üretmekle kendini görevli sayanların devamlı ahkâm kestiği ama hiç de olumlu bir adım atmayanların d linden düşürmediği Sarıyer Spor kulübü!
Kulübün üyesidirler aidatlarını yatırmazlar, kulübün maçlarına gelmezler, kulübün her hangi bir etkinliğine katılmazlar ama ahkâm kesmekten de geri durmazlar. Mübarek hepsi akıl hocası! Durduk yerde kulübü şampiyon yaparlar; küme düşürürler, ele güne rezil hale getirirler, hizmet edenlere olmadık laf ederler sonra da kıs kıs gülerler! Ve bunlar Sarıyerliyim diye geçinir. Kulübe hizmeti görev kabul edenleri en ağır şekilde yererler, yere vururlar, sövmeyi kendilerinin hakkı sayarlar ama bir türlü adam olmadıklarını, olamayacaklarını, yaptıkları işin ahlaksızlık olduğunu anlamazlar, anlamak istemezler. Aslında onların yaptığı kedinin ciğere uzanamayınca murdarsın diye bağırmasıdır.
Sarıyer Spor Kulübü son beş altı yıldır büyük güçlüklerle savaşıyor. Bir dönem görev yapan ikinci bir dönem görev almıyor. Sarıyer’de eskisi gibi de rant yok! O nedenle yönetime talip olan da olmuyor. Talip olanları da kendini adam zannedenler, yani ciğere murdarsın diye bağıranlar amansızca eleştiriyor ve kaçmalarına sebep oluyorlar! Kendilerini bir türlü kulübün içinde bulamayan bazı salyaları sürekli akanların hezeyanları kulübe o kadar büyük zarar veriyor ki, onlarda bunu anlayacak ne akıl ve ne de izan var! Ama Sarıyerliliği de kimseye bırakmazlar!
4500 üyeliği Sarıyer Spor Kulübünde (bu sayının 2000 ni ölü kabul edilsin) aidatını yatıran üye sayısı sadece 150 kişi! Peki nasıl olacak büyüme? Nasıl olacak yönetim kurulu oluşturma? Nasıl olacak bir başkan adayı bulma?
“Sarıyerli olunmaz Sarıyerli doğulur Sarıyerli olmayan o.. çocuğudur” diye bağıran veya çocukları bağırtanların yarattığı çirkinliğin dışında kulübe verdikleri zararın ne denli büyük olduğunu anlayabiliyorlar mı? Akıllarına bile gelmez! Onlara “Dur” bile denmez. Yahu, böyle sözleri duyanlar yönetim kuruluna girmek ister mi? Adam neden durup dururken o. Çocuğu olsun ki?
Şimdi iki aydan beri kulübe başkan arıyoruz, yönetici arıyoruz. Görev almayan kulüp başkanına “Yönetilen olma, yöneten ol” tavsiyesinde bulunan zavallının, bir de ürkütücü muhatabı var: “Derin Sarıyer”. Derin Sarıyer’in görevi Kulübü yönlendirme, isteyeni seçtirme, isteyeni, başkan, isteyeni, yönetici yapma, yönetimin, teknik elemanların değil, kendi istediği futbolcuları transfer etme; yönetime baskı kurarak etki altına bırakmak ve kulübü yönetim dışından idare etmek! Bu “Derin Sarıyer”in iki kişiden oluştuğu savı da var! Bunlardan biri de Benim! Yani ben kulüple ilgilenmesem her şey düzelecek!!! Hemen isteklerine uydum ve ilgilenmedim kulüple! Ama baktım ki olmuyor. Çünkü Kulüp başkanı arıyor, yönetici arıyor, belediye başkanı arıyor ve hatta kulüp çalışanı arıyor neler yapılması gerektiğini soruyorlar, yapılacak acil bir işin bilgi ya da yardım istiyorlar.
A! Adamlıktan nasibini almayan, alamayan zavallı! Derin Sarıyer diye nitelendirdiğiniz kişi bu isteklere “Hayır mı “ desin? İlgilenmem mi desin? Öylemi istiyorsunuz? Çok istediniz akıl vermeye kalktınız ama Mehmet Akdağ’da görev alamayacağını bildirdi. Kime Derin Sarıyer’e! Demek ki senden akıl almamış, yani seni adam yerine koymamış! Peki, senin durumun ne? Bir aydır başkan arıyoruz, yönetici arıyoruz, üst üste toplantılar yapıyoruz takip ediyor musunuz? Bir başkan öneriniz var mı? Kaç kişiyi yönetici olmaları için ikna ettiniz?
Sarıyer Spor Kulübümüz zor günler geçiriyor. Kulübü sevenler ve yıllarca hizmet edenler seferber olmuşlar bir çıkış yolu arıyorlar, bu yolda herkesin yardımcı olması gerekiyor. Elbette ki zor günlerin arkada bırakılacağı günler de gelecek! Bu günleri de getirecek olan yine Sarıyerlilerdir, bizleriz!
Öyle zannediyorum ki bu hafta içinde özlenen ahenk yaratılacak ve kulübümüzü mutlu yarınlara taşıyacak transferlere yöneltecek ve sorunları halledecektir.

Hiç yorum yok: