Sarıyer ikinci yarının ilk maçını özlemini çektiği YZÖ Stadında oynadı. İstanbul İl Müdürlüğünün beş yılda bitiremediği, milyonlarca liranın heba edildiği Stadı Sarıyer kulübü kendi imkanları ile üç, beş ay gibi kısa bir sürede bitirerek hizmete açtı. Sade bir açılış oldu. Kimse yuhalanmadı, ıslıklanmadı! Oysa şeref tribününde siyasiler vardı. Ama Sarıyer seyircisi centilmendi, bunu yapmadı. Yapmasına neden var mıydı? Elbetteki vardı. Bir Stadı beş yılda bitiremeyenleri yuhalamak bile az gelir aslında! Neyse konumuz bu değil! Buna neden olanlar şunu iyi bilsin, Sarıyer Stadının maçlara hazırlanması için beş yıl beklendi. Bu beş yıl içinde Sarıyer kulübü, tam 20 trilyon parayı sokağa attı. Yani ortala her yıl 4 trilyon harcamak zorunda kaldı. Kendi sahasında oynasaydı, hem daha iyi kadro kurar hem de şampiyonluğa koşar adım giderdi. Hele geçen sezon! Bu nedenle diyorum, yuhalanma nedeni vardı!
Sarıyer, ilk devre rakip sahada yendiği Körfez Belediye karşısında ilk on dakikadan sonra hakim oynamaya başladı. Baştan sona kadar üstün götürdüğü maçta gol bulamadı. Bunda rakip kalecinin başarılı futbolunun büyük katkısı olduğunu unutmayalım. Zaten maçın süper iki adamı, iki takım kalecisi, Sarıyer’den Ethem, Körfez Bel.Spor’dan Rahmi idi. Sarıyer son haftaların formda takımı olarak dikkatleri üzerinde toplamıştı. Maçın favorisi idi. Fakat ağır sahada ve yağmur altında çok iyi mücadele etmesine rağmen gol bulamadı. Takımı maçlara hazır gördüm. Baştan sona kadar mücadeleyi elden bırakmadılar, maça asıldılar ama gol bulamadılar.
Rakip takım ligin ilk yarısındaki takımdan çok farklıydı. Takım da hayli değişiklik vardı. Derli toplu ve disiplinli bir takım hüviyetinde göründü. Maçı hiç bırakmadılar fakat elde ettikleri fırsatları değerlendiremedikleri için gol bulamadılar.
Sarıyer, Körfez Belediye Spordan iki maçta dört puan aldı. Keşke her takımdan dört puan alabilse! Tabii ki mümkün değil. Her takımdan dört puan almak demek şampiyon olmak demektir. Ama şimdilik görünürde böyle bir ışık yok. Hatta ilk beş taktım arasına girmek bile çok zor ama imkânsız değil. Sarıyer seri galibiyetlerini devam ettirebilirse ancak, bu isteğini gerçekleştirebilir. Bunu da Sarıyerliler bekler! Beklemekte haklarıdır.
Sarıyer’in beraberliği küçümsenmemeli. Çeşitli nedenlerle, bilhassa mali nedenler ve idari bazı işlemler nedeniyle futbolcular antrenmana çıkmadılar, hazırlık kampı tatil edildi. Sorun aşıldıktan sonra çalışmalar başladı ama hazırlık kampına gidilmedi. Bütün bu durumların takımın moral kondisyonunu aleyhte etkileyeceği ortadadır. Evet bu büyük olaya karşı bu maçlara hazırlanıldı ve futbolcular hiçbir şey yokmuş gibi maça çıkarak erkekçe ve centilmence mücadele ettiler.
Yönetim kurulunun amacı, iyiyi yakalamak, başarıya koşmak ve kulübünü Türkiye Spor dünyasında en iyi şekilde temsil etmektir. Tabii bütün bunların içinde takımın bir üst lige yükselmesi gibi ulu amacı yatar. Böyle düşünen bir yönetim kurulu elbetteki, sorunları aşmaktan korkmaz ve doğruları bulur. Buna inandığım için Ligi en iyi yerde bitireceği inancını taşıyorum.
Gönül isterdi ki bu maçta, ara transferde takviye olarak alınan bir iki futbolcu forma giymiş olsun. Ama olmadı, başarılamadı. Alınan bir iki kişi varsa da onların mevcut kadro elemanlarından daha iyi olabileceklerini, yani takımı takviye yolunda daha çok güçlendirebileceklerini pek düşünemiyorum. İnşallah yanılırım.
Hakemler iyi idi. Seyirciler maça çok ilgi gösterdi, destek verdi, tebrikler ama bu desteği esirgemeden devam ettirmeleri gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder