Kuruluşundan günümüze kadar verdiği mücadele ve aldığı sonuçlarla kendini
kanıtlayan Sarıyer; Çanakkale Dardanel karşısındaki Sarıyer’dir.
Sarıyer ismi bir firmadır, imrenilen, her zaman aranılan bir markadır. Bu özellikleri
kolay elde etmemiştir. Bunda altmış sekiz yılın uğraşı, hırsı, canlılığı, becerikliliği, deneyimi, yönetme ve yönetilme ustalığı vardır!
Sarıyer’in bu özelliklerini takdir edemeyenler, kabul edemeyenler her zaman düşünce-
lerinde mahkûm olmaya muhatap olacaktır, hatta mahkûm olacaklardır.
Sarıyer Spor Kulübü yine yönetim krizi yaşadı. Tahir Sarıoğlu’nun ayrılması ile iki aya yakın yönetim kurulu seçilemedi. Zoraki oluşturulan yönetim kurulunun başarılı olama-
yacağı söylenip durdu. Sanki ağızlarda başarısızlık sakızı vardı ve ısrarla çiğnenmeye devam ediliyordu.
Söylemlerin, iddiaların ardı arkası kesilmiyordu; Bir tek oyuncu alamazlar, zaten iyiler başka kulüplere gitti, nerden para bulunacak, ne kadar para bBEKLEYİŞ!
Akıllısı akılsızı; delisi velisi; hoşgörülüsü hoşgörüsüzü; seyircisi sporcusu; yöneticisi
üyesi; politikacısı seçmeni; bakkalı manavı; seyyar satıcısı marketçisi; balıkçısı madrabazı;
ev sahibi kiracısı; minibüsçüsü otobüsçüsü; yolcusu dilencisi; zengini fakiri bütün bir millet
heyecanlı bir bekleyiş içinde!
Çeteler, çeteciler, Yımpaş olayları, Ergenekoncular, darbeciler arkada bırakıldı! Bırakıldı bırakılmasına da peş peşe yenileri gelmeye başladı! Efendim bu kez Şaban Dişli olayı, Gaziantep olayı, Batman olayları ve yağmalanan hazine arazileri veya kişilerden ucuza kapatılan ve sonra da dolaylı olarak imarı alınarak tatlı karlarla satılan arazilerin arka arkaya el değiştirmesi! Yetmedi Deniz Feneri yanıp sönmeye başladı!
Deniz Feneri Almanya patentli! Türkiye’de kurulan yetmezmiş gibi Almanya’da kurulmuş! Ak para, kara para, bağış para, yardım ve iane paraları Alman patentli Deniz Feneri tarikiyle Türkiye’ye ve belli yerlere ulaştırılarak amaç gerçekleştirildi! Bütün bunları Alman savcı ve yargıçlarının hazırladığı raporlar, sanıkların itiraf dolu ifadelerinin basında yer almasından anlıyoruz. Yakında nihai karar verilir, suçlular cezalarını bulur!
Acaba bu Deniz Feneri davasının Türkiye ayağı ne olacak? Görevli savcılar acaba dava açacaklar mı? Ergenekon savcısı gibi önüne geleni, adı geçeni çağırıp içeri tıkacak mı?
Bekleyiş içindeyiz!
Bekleyeceğiz ve göreceğiz!
Bakalım ipin ucu nereye kadar gidecek!
***
Sarıyer Spor Kulübü Başkanlığı bana kaldı biliyorsunuz değil mi dostlar? Öyle oldu!
“Yahu kala kala İbrahim Balcı’ya mı kaldı?” diyenler nedense hala geçen yılın uykusuna devam ediyorlar. Merak edip sordukları yok neler oluyor, neler oldu, nereden nereye geldi Sarıyer Spor Kulübü diye!
Bir görev aldık, almak zorunda kaldık! Kulübümüz son üç yıldır idari kriz geçiriyor kulüp hakkında çok konuşanlar, ileri geri konuşanlar, ahkâm kesenler oralı değil! Lig bitiminde olmadılar, genel kurul sırasında olmadılar, hala olmamakta devam ediyorlar! Ama konuşmaya da devam ediyorlar!
Konu ile ilgili Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Tülün’ü ziyaretimizde (dokuz kişiydik) kulübe yönetim seçilmesi konusunda yardım talep ettik. Aday ismi vermedi, kim seçilirse seçilsin belirlediği yardımı yapacağını tekrarladı ama önemli bir konuya değindi:
“Üç dört gün içinde genel kurulu toplamaz ve yönetim kurulu seçmezseniz, kulüp kayyuma gidecek!”
Evet, aynen söylediği gibi idi. Tam elli altı gün arkada bırakılmıştı. Dört gün içinde genel kurul yapılacaktı, buna mecburduk! 26 Temmuz günü bir araya geldik, on beş yirmi dakika içinde bir liste oluşturduk ve seçtik. En yaşlıları, en eski üye ve yönetici ben olduğum, bir yıl önce aynı görevi tekrar yapmış olmam nedeni ile başkanlık bana düştü! Bu onurlu görevi lütfettiler.
Borç fazla yoktu ama para hiç yoktu! Futbolcuların pek çoğu serbest kalmıştı. Böyle ortamda görev aldık. Parasız, pulsuz! Yöneticilerin de hepsi çok büyük özveri göstererek imkânlarını azami derecede zorlayarak masrafların, transfer ücretlerinin karşılanmasında katkıda bulundular ve istenilen transferler yapıldı.
“Lisansları alamazlar” diyenler ne düşünür bilmem ama ben ve arkadaşlarım kulübün iyiliği için her şeyi düşünüyoruz. “Lisans parasını biz verelim” diyen ve her zaman yardım elini uzatanlara “Federasyonla görüştük, lisans paralarını iddaa gelirlerinden tahsil edecekler. Lisans için para gerekmiyor ama futbolculara hiçbir şey ödeyemedik, o parayı biraz fazlası ile verirseniz futbolculara dağıtır, biraz rahatlarız” dedim ama beklediğimiz olmadı…
Bekleyiş içindeyiz!
Sarıyer Spor Kulübü olarak herkesten destek ve yardım bekliyoruz. Bekleyişimiz devam edecek, bıkmadan, yılmadan ve usanmadan devam edeceğiz beklemeye! İmkânlarımız elverdiğince görevlerimizi de yerine getireceğiz. Çünkü Sarıyerlilik anlayışımız, kulüpçülük anlayışımız budur.
Zor günler geçiriyoruz. Zor günlerin adamı EYÜP ODABAŞI yanımızda değil! Yokluğunu hissediyoruz. Ama yine de sabah akşam yirmi dört saatini kulübüne ayırmaktan geri kalmıyor. Maddi yardım için yırtınıp duruyor! İhtiyaçlarımızın karşılanması için amansız bir savaş veriyor! Buna rağmen yanımızda olsa diyoruz!
Bekleyiş içindeyiz! Eyüp Odabaşı’yı bekliyoruz. Beklemeye devam edeceğiz. Hastalanmasa o inançtayım ki hiç maddi sıkıntı çekmeyecek veya sıkıntıları rahatlıkla göğüsleyebilecektik!
Bekleyişimiz devam ediyor! Bu kez yeni bir yönetim kurulu oluşturulması konusunda bekleyiş içindeyiz. Kulübümüzün sorunlarını omuzlayabilecek, kulübe ayrıca yük getirmeyecek yönetici kadrosu bulur ve bir araya getirebilirsek veya getirilebilirse, o zaman en kısa zamanda genel kurulu toplayarak kulüp yönetimini emin ellere devretmek arzusundayız.
Para gücümüz dışında eksiklerimizi de biliyoruz! Hayal âleminde gezmiyoruz!
BEKLEYİŞ içindeyiz.
İbrahim BALCI
11.09.2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder