20 Eylül 2009 Pazar

İYİ BAŞLADIK

Yazan: İbrahim BALCI


Sarıyer, lige çok iyi bir başlangıç yaparak dikkatleri üzerinde topladı. Rakip sahada alınan 2-1 galibiyet küçümsenemez. Zira, ancak birbirlerine alışmakta olan futbolcuların, anormal sıcak altında verdikleri mücadele ancak bu kadar olabilir!

Maçı izleyen arkadaşların eleştiri yazılarını okudum. Her biri önemli konulara temas ettiler. Haldun Domaç’ın analizi mükemmeldi. Kadromuzun takım hüviyetine kavuşabilmesi için bir arada, hem de fire vermeden birkaç maç daha oynaması lazım! Buna temas etmiş, aynı kanaati taşıyorum.

Diğer yazarların da yorumları buna benzer, fazla yazacak bir şey yok. Ben bu yazımda üç konuya değinmek istiyorum. 1) Elde edilen imkanın değerlendirilmesi, 2) Transferler, 3) Şampiyonluk!

1) Sarıyer Spor Kulübümüz, I. Türkiye Liginde oynadığımız yıllar dahil ilk kez, mali konularda böylesine mükemmel bir imkâna sahip oldu. Yönetici arkadaşlarımızın, Belediye Başkanı Sayın Şükrü Genç’le olumlu diyalogu, ve Belediye Başkanımızın verdiği sözlerin arkasına durarak imkânlarını seferber etmesi bu imkânı yaratmış. Bunu öğrenmekle de memnun oldum. Devam etmesi en büyük dileğim.

2) Geçen yazımda yazdığım gibi takım kadrosunun anormal derecede boşaltılmasının yarattığı nedenle olacak anormal şekilde transfer yapıldı. Kendileri anlaşma yapılmalarına karşın bırakılanların dışında tam 25 futbolcu transfer edildi (üçü Denizli Belediye Maçından sonra oldu). Geçen dönemden kalan 4 futbolcu ile birlikte takım kadrosu şu an 29 kişi (Belki bir iki kişe daha artabilir)! Az değil, hatta çok fazla! Ne olursa olsun ihtiyaç olmasaydı alınmazlardı. Bu demektir ki yönetim kurulu, başarılı olma yolunda bütün güçlerini seferber ediyor. Alınan futbolcular yabana atılır isimler değil çünkü! Serkan Özdemir, Göksu, Cumhur, Ender, Bülent, Gökhan Çakır, Aydın, Sinan, Özcan, Özgür ne olursa olsun bunlar büyük isimler. Ethem, Yasin, Emrah Şahin var! Kim bu elemanları transfer eden takım için “Başarılı olamaz” diyebilir! Ama şu var: “Nerde çokluk orda bokluk” tekerlemesini de unutmayalım. Bu adamların hepsi büyük isim olduğuna göre sorunları da büyük olacaktır. İşte bu noktada iş deneyimli teknik elemanlara düşecek! Öyle zannediyorum ki; Yakup Hoca’ya çok iş düşecek. Zira teknik kadro içinde Sarıyer’in ruhunu ondan iyi bilecek başka kişi yoktur. Yakup hoca bazen güler bazen ısırır ve işi kotarır bana geliyor… Mehmet Ekşi ile ekip arkadaşları; Sercan, Necdet, Ercan ve İlker hocalar da şüphesiz takımı en iyi şekilde hazırlayacaklar ve kendilerinin de istedikleri sonuçların alınması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Tabii ki işi zor olan Yönetim kuruludur. Serinkanlı, olayları doğru yorumlayarak; birlik, beraberlik içinde, bilhassa mali konularda sporcuların ihtiyaçlarının karşılanması konusunda kararlılık göstererek başarının elde edilmesinde en büyük katkıyı vereceklerdir.

3) Sarıyerliler şampiyonluk bekliyor, Sarıyerli yöneticiler şampiyonluk için kolları sıvadı, Sarıyerli futbolcular şampiyonluk rüyaları ile yaşıyorlar! Haklarıdır! Zor olanı elde etmek sevindirici ve mutluluk vericidir. Takım kadromuz bunu yapacak güçtedir.

Tarihin sayfalarını karıştırdım enteresan bulgulara ulaştım. Sarıyer’in Profesyonel liglerde dört lig şampiyonluğu var! Sarıyer şampiyonluk elde ettiği sezonların ilk maçlarını gerek kendi sahasında ve gerekse dış sahada hep galibiyetle bitirdi. Yani galibiyetle bitirdiği maçlarda şampiyonluğu yakaladı. Bir sezon istisna. 1962/63 sezonunda İstanbul I. Profesyonel Mahalli Lig şampiyonluğunu kazanırken ilk maçında Eyüp’ü 4-2 yendi. 1970/71 sezonunda şampiyon olup II. Türkiye Ligine yükselirken ilk lig maçında Beyoğluspor’u 3-0 yendi. 1981/82 sezonunda II. Türkiye Liginden I. Türkiye Ligine yükselirken ilk maçında Davutpaşa’yı 4-1 mağlup etti. 1995/96 sezonunda ise bunun aksi oldu ve ilk maçında sahadan 2-1 mağlup ayrıldı ama yine şampiyon oldu! Ama o kadar mükemmel performans gösterdi ki o mücadelenin gösterilebilmesi halinde, bugün bile peşin peşin Sarıyer şampiyon olur diyebiliriz. Nasıl diye sorarsanız? Yanıtım şöyle olur. 1995/96 sezonunda Sarıyer, ilk maçını kaybetmesine rağmen sonraki maçlar da arka arkaya 7 maç kaybetmedi, bir maç kaybetti sonra tekrar arka arkaya 7 maç daha kaybetmedi, sonra bir maç daha kaybetti ama ondan sonra arka arkaya tam 15 maç kaybetmedi ve şampiyon oldu. Bu başarıyı yakalayabilirsek SARIYER’ imizden başka bir hiç takım şampiyon olamaz derim! Bunları hatırlatmamın nedeni ilk maçların kazanılması halinde takımın havaya girmesi, moral kondisyon ve motivasyon bakımından hazır hale gelerek başarıya koşulacağına inanılmasıdır.

Hiç yorum yok: